17 Ekim 2012 Çarşamba

Sert Bir Gün

Bir anda bulunduğu odada jeff buckley'den ''forget her'' şarkısının o melankolik melodisini duymaya başladı. Oturduğu sandalyesinin arkasına yaslanıp, gözlerini yavaş yavaş kapatmaya başladı. Hatırladığı bir sonbahar akşamından siyah beyaz görüntülerdi. Şık, modern ve fazla tedirgin olduğundan mıydı bilinmez kendini tanıyamıyordu. Orada olması gerektiğini ve kendisini oraya getiren duyguyu çok iyi biliyordu. Gün ve gece arasında kalan birçok zaman diliminde, sadece o bir kaç saatti mutluluk kaynağı. Oturdukları tahta masanın şık ve modern bir şekilde dizayn edilişi, kapitalist sistemin bir oyunu muydu, yoksa duyguları mı fazla bencildi insanların.. Ama o anda başka şeyler düşünüyordu. Düşünmesi gerekenleri. Ayrıca takvim ve saat onun için pek tabii çok önemliydi. Gayri ihtiyarı, göz ucuyla farkında olmadan takvime baktığında, ayın 21'i ve 23'ü arasındaki gündü..Sert bir gündü..

9 Ekim 2012 Salı

Günler Geçmeden, Geçiyor Günler

Bazen geriye dönmek istersin, ileriyi göremeden. Geçen süre zarfında fazlaca düşünmen yeterli olmuştur, düşlerini yitirmene. Düşünmekten çok bireyin kendisiyle imtihanıdır aslında bu. 
Derin bir boşluğun içinde olmak, karanlık ve çıkışı bulunmayan yolun başlangıcıdır. Ama her zaman karanlık için üretilmiş bir el fenerinin varlığına inanmak, evde unutulan herhangi bir eşyadan da bir farkı yoktur. Ve şimdi bir yıl öncesine dönmek demek, elimde bir fenerimin olması ve fazlasıyla düşünme hakkımın olabilmesiydi..
Ayrıca, Kendini güvence altına alan kişinin, düşünmeye ihtiyacı vardır..